Şili’nin sıradan sokaklarından Latin Amerika’nın yeraltı kültürüne uzanan bir yolculuk… Hija de Perra, 2014’te kaybettiğimiz, tranvesti bir sanatçı ve direnişin ikonu olarak hafızalara kazındı. En yakın dostu olan yönetmenin elinden çıkan bu samimi ve daha önce hiç görülmemiş görüntüler, Hija de Perra’nın karakterinin nasıl doğduğunu, toplumun dışına itilmiş ama özgür ruhlu bir figür olarak nasıl parladığını gözler önüne seriyor. Film, kirli sokakların ve zorlu hayat koşullarının arasında, insanın dayanma gücünü, yaratıcılığını ve küçük anlarda bulduğu mutluluğu kutluyor. Sefaletle mutluluğun, acıyla direncin iç içe geçtiği bu hikaye, Latin Amerika’nın güçlü bir portresi ve umudun simgesi.
